Kadir Danış'ın kaleme aldığı 'Yeryüzü Blues', okuyucuyu derinlikli bir yolculuğa çıkarırken, insanın varoluşsal sancılarını, aidiyet duygusunu ve toplumsal baskıları ustaca harmanlayan bir eserdir. Roman, adından da anlaşılacağı üzere, hayatın getirdiği zorluklar, hüzünler ve kimi zaman çıkmazlar karşısında insanın verdiği mücadeleyi blues müziğinin melankolik ama aynı zamanda umut dolu tınılarıyla anlatır. Hikaye, genellikle Anadolu'nun kırsalından büyük şehirlere göç etmiş, köklerinden kopmuş ve yeni bir kimlik inşa etmeye çalışan karakterlerin etrafında şekillenir. Bu karakterler, geçmişleriyle yüzleşirken, gelecek kaygılarıyla boğuşurken ve mevcut yaşamlarında kendilerine bir yer bulmaya çalışırken, okuyucuya insan olmanın getirdiği karmaşık duyguları hissettirir. 'Yeryüzü Blues' sadece bireysel bir dramı değil, aynı zamanda kolektif bir hafızayı, toplumsal değişimlerin bireyler üzerindeki etkilerini ve kültürel çatışmaları da ele alır. Danış, karakterlerinin iç dünyalarını titizlikle işleyerek, onların hayal kırıklıklarını, umutlarını ve aşklarını okuyucuya samimi bir dille aktarır. Romanın temaları arasında yabancılaşma, kimlik arayışı, kaybedilen değerler, kuşaklar arası çatışmalar ve unutulmaya yüz tutmuş gelenekler öne çıkar. Eser, özellikle kent yaşamının getirdiği anonimlik ve yalnızlık hissini yaşayan, geçmişine özlem duyan ve anlam arayışında olan okuyucular için güçlü bir yankı uyandıracaktır. Benzer eserler arasında Ahmet Ümit'in bazı polisiye romanlarındaki toplumsal gözlemleri, Yaşar Kemal'in köy yaşamını ve insanlarını anlattığı eserlerindeki derinlik ve Nazım Hikmet'in şiirlerindeki toplumsal duyarlılık görülebilir. Ancak 'Yeryüzü Blues', kendine özgü atmosferi ve blues müziğiyle kurduğu bağ ile bu eserlerden ayrılır. Roman, okuyucuyu hem düşündüren hem de derinden etkileyen, bitiminde uzun süre etkisinden çıkılamayacak bir yapıya sahiptir.

Kadir Danış, Türk edebiyatında kendine özgü bir yere sahip olan, özellikle toplumsal sorunlara eğilen ve bireyin iç dünyasını derinlemesine irdeleyen bir yazardır. Edebiyat dünyasına adım attığından beri, Danış'ın eserleri, gerçekçi anlatımı, güçlü karakter portreleri ve eleştirel bakış açısıyla dikkat çekmiştir. Özellikle 'Yeryüzü Blues' gibi romanlarında, Anadolu insanının kentle olan çelişkili ilişkisini, göçün getirdiği travmaları ve modernleşmenin bireyler üzerindeki etkilerini ustaca işlemiştir. Danış'ın üslubu, yer yer şiirselleşen, yer yer de keskin bir ironi taşıyan bir yapıdadır. Diyalogları doğal ve akıcıdır, karakterlerinin ağzından çıkan her söz, onların sosyo-kültürel geçmişlerini ve ruh hallerini yansıtır. Yazarın en önemli özelliklerinden biri, toplumsal adaletsizliklere ve bireysel ezilmişliklere karşı duyarlı olmasıdır. Eserlerinde genellikle kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, ancak sistemin çarkları arasında ezilen, umutsuzluğa kapılsa da yaşam mücadelesinden vazgeçmeyen karakterler yaratır. Kadir Danış'ın kariyerinde öne çıkan diğer önemli eserleri arasında 'Sessiz Çığlıklar', 'Kayıp Şarkılar' ve 'Kumdan Kaleler' gibi romanları bulunmaktadır. Bu eserler de benzer temaları işleyerek yazarın edebi kimliğini pekiştirmiştir. Danış, eserleriyle çeşitli edebiyat ödüllerine layık görülmüş, ancak ödül törenlerinden ziyade eserleriyle konuşmayı tercih eden, alçakgönüllü bir sanatçı portresi çizmiştir. Yazarın eserleri incelendiğinde, 20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın başlarında Türkiye'de yaşanan toplumsal ve kültürel dönüşümlerin, küreselleşmenin etkilerinin ve kentleşmenin insan ruhu üzerindeki izlerinin derinlemesine bir yansıması olduğu görülür. Kadir Danış, bu dönemdeki değişimleri ve bunların bireyler üzerindeki etkilerini anlamak için önemli bir kaynak ve ses olarak edebiyat tarihindeki yerini almıştır.